Finans

Yeni Başlayanlar İçin Temel Borsa Terimleri: Kapsamlı ve Basit Borsa Sözlüğü

Yeni başlayan bir yatırımcı olarak, borsa dünyasının karmaşık dili sizi korkutuyor olabilir. F/K oranı, kaldıraç, volatilite veya likidite gibi temel borsa terimleri size yabancı geliyorsa endişelenmeyin. Bu kapsamlı ve basit borsa sözlüğü ile yatırım kararlarınızı bilinçli bir şekilde vermeniz için gereken tüm yatırım terimlerini adım adım açıklıyorum. Artık finansal jargonun üstesinden gelmeye ve hisse senedi piyasasında güvenle hareket etmeye hazır olacaksınız!

Yeni Başlayanlar İçin Temel Borsa Sözlüğü

Borsa, sadece alım satım yapılan bir piyasa değildir. Kendine has kuralları ve dili olan ekosistemdir. Yatırımcı olarak finans dilini anlamadan anlamadan attığınız her adım, aslında körü körüne bir risk almak demektir. Piyasa haberlerini, şirket analizlerini veya uzman yorumlarını okuduğunuzda geçen temel terimleri bilmelisiniz. Çünkü şirketin gerçekten değerli olup olmadığını, riskin ne düzeyde olduğunu veya ekonomik olayların portföyünüzü nasıl etkileyeceğini bilinçli olarak analiz etmenizi sağlar. Finansal jargonun üstesinden gelmek, kulaktan dolma tavsiyeler yerine, kendi araştırmanıza dayalı, rasyonel kararlar almanızı sağlayacak en temel finansal okuryazarlık becerisidir. Bu sözlük, size sadece kelimelerin anlamını değil, piyasada güvenle hareket etme gücünü verecektir.

boğa piyasası
Boğa ve Ayı Piyasası

Açığa Satış (Short Sale)

Kısa pozisyonun teknik adıdır. Yatırımcının elinde bulunmayan sermaye piyasası araçlarını ödünç alarak satması ve kar elde etmek amacıyla daha sonra geri alması işlemidir.

Alım Emri (Buy Order)

Yatırımcının belirlediği miktarda ve fiyattan bir menkul kıymeti satın almak üzere aracı kurumuna verdiği talimattır.

Aracı Kurum (Brokerage Firm)

Yatırımcıların borsa işlemlerini (alım/satım) gerçekleştirmesine aracılık eden, yetkili finans kuruluşlarıdır.

Arbitraj (Arbitrage)

Farklı piyasalarda aynı anda işlem gören bir varlığın, fiyat farkından risksiz bir şekilde yararlanarak kâr etme işlemidir. Bu, piyasa verimsizliklerini ortadan kaldıran bir mekanizmadır.

Ayı Piyasası (Bear Market)

Piyasaların genel olarak düşüş eğiliminde olduğu ve kötümserliğin hakim olduğu dönemdir. Fiyatların düşmeye devam etmesi beklenir.

Beta Katsayısı (Beta Coefficient)

Bir hisse senedinin fiyatının, genel piyasa endeksine göre ne kadar hassas (volatil) olduğunu ölçen katsayıdır. Beta değeri 1 ise piyasa ile paralel hareket eder; 1’den büyükse piyasadan daha değişkendir (daha risklidir).

Bilanço (Balance Sheet)

Bir şirketin belirli bir tarihteki varlıklarını (Assets), borçlarını (Liabilities) ve özkaynaklarını (Equity) gösteren temel finansal tablodur. Şirketin finansal durumunun fotoğrafıdır.

Boğa Piyasası (Bull Market)

Piyasaların genel olarak yükseliş eğiliminde olduğu ve iyimserliğin hakim olduğu dönemdir. Fiyatların artmaya devam etmesi beklenir.

Bono (Note/Bill)

Tahvile benzer şekilde bir borçlanma aracıdır, ancak bonolar genellikle vadesi 1 yıldan kısa olan kısa vadeli borçlanma senetleridir.

Borsa Endeksi (Index)

Borsada işlem gören belirli hisse senetlerinin performansını toplu olarak ölçen bir göstergedir. Piyasaların genel sağlık durumu hakkında fikir verir (Örn: BIST 100).

Cari İşlem Açığı (Current Account Deficit)

Bir ülkenin mal, hizmet ve gelir transferlerinden elde ettiği gelirlerin, aynı kalemlere yaptığı ödemelerden daha az olması durumudur. Bir ülkenin dış ticaret dengesini gösterir.

Düzeltilmiş Fiyat (Adjusted Price)

Hisse senedi fiyatının, temettü ödemeleri, bedelsiz hisse dağıtımları veya hisse bölünmeleri gibi kurumsal olayların etkisini yansıtacak şekilde geçmişe dönük olarak ayarlanmış hali. Bu, uzun vadeli fiyat hareketlerini doğru analiz etmek için kullanılır.

Emir Defteri (Order Book)

Borsada belirli bir menkul kıymet için o anda piyasada bekleyen tüm alım (alış) ve satım (satış) emirlerini, fiyat ve miktar bazında gösteren listedir.

Emir Eşleştirme (Order Matching)

Borsa sisteminde, alıcıların (alım emirleri) ve satıcıların (satım emirleri) fiyat ve miktar açısından uzlaştırılarak işlemlerin gerçekleştiği otomatik süreçtir.

Enflasyon (Inflation)

Mal ve hizmet fiyatlarının genel seviyesindeki sürekli ve belirgin artış durumudur. Enflasyon, paranın satın alma gücünü düşürerek yatırım getirilerinin reel değerini azaltır.

ETF (Exchange Traded Fund)

Borsa yatırım fonlarıdır. Tıpkı hisse senetleri gibi borsada alınıp satılabilen ve genellikle belirli bir endeksi (örneğin BIST 30) veya varlık grubunu taklit eden fonlardır.

Faiz Oranı (Interest Rate)

Borçlanılan paranın maliyetini veya borç verilen paranın getirisini yüzde olarak ifade eden orandır. Merkez bankalarının faiz kararları, borsa ve tahvil piyasalarını doğrudan etkiler.

Fiyat/Kazanç Oranı (F/K)

Bir hisse senedinin fiyatının, şirket başına düşen net kârına (kazancına) oranlanmasıyla elde edilen ve şirketin ne kadar pahalı olduğunun bir göstergesi olan orandır.

Gelir Tablosu (Income Statement)

Bir şirketin belirli bir dönemde (genellikle üç aylık veya yıllık) elde ettiği gelirleri, maliyetleri, giderleri ve sonuç olarak ulaştığı net kârı veya zararı gösteren finansal rapordur.

Getiri (Return)

Bir yatırımın, belirli bir dönem sonunda, başlangıçtaki yatırım maliyetine oranla sağladığı kâr veya zararın yüzdesel ifadesidir.

GSYİH (GDP – Gross Domestic Product)

Bir ülkenin belirli bir dönemde ürettiği tüm nihai mal ve hizmetlerin parasal değeridir. Ekonominin büyüklüğünü ve sağlığını gösteren temel makroekonomik göstergedir.

Halka Arz (IPO – Initial Public Offering)

Daha önce özel olan bir şirketin, hisselerini ilk kez yatırımcılara açık bir şekilde satarak Borsa’ya kote olması ve halka açılması işlemidir.

Hisse Senedi (Stock)

Bir şirketin sermayesinin küçük bir parçasını temsil eden değerli kâğıttır. Bir hisse senedi satın aldığınızda, o şirkete ortak olmuş olursunuz.

Kısa Pozisyon (Short Selling)

Bir yatırımcının, fiyatının düşeceğini öngördüğü bir hisseyi, sahip olmadığı halde (aracı kurumdan ödünç alarak) satması ve daha sonra daha düşük fiyattan geri alarak kâr etmeyi hedeflediği işlem türüdür.

Kur Riski (Currency Risk)

Yabancı para birimleri cinsinden varlık veya yükümlülüğü olan yatırımcıların, kur hareketleri nedeniyle kayıp yaşama ihtimalidir.

Likidite (Liquidity)

Bir varlığın, değerinde önemli bir kayıp yaşamadan ne kadar hızlı bir şekilde nakde çevrilebileceğini ifade eder. Yüksek likiditeli varlıklar kolayca satılabilir.

Likit (Liquid)

Bir varlığın veya piyasanın yüksek likiditeye sahip olması durumunu ifade eder. Likit piyasada, büyük hacimli işlemler dahi fiyatı fazla etkilemeden kolayca gerçekleştirilebilir.

Maliyet Ortalaması (Dollar-Cost Averaging – DCA)

Yatırımcının, piyasa zamanlaması yapmaya çalışmak yerine, belirlediği düzenli aralıklarla sabit bir miktar parayı yatırım aracına yatırması stratejisidir. Bu, uzun vadede riskin azaltılmasına yardımcı olur.

Marj Ticareti/Kaldıraç (Margin Trading/Leverage)

Yatırımcının, işlem hacmini büyütmek için aracı kurumdan borç alarak (kaldıraç kullanarak) işlem yapmasıdır. Yüksek kâr potansiyeli olduğu kadar, yüksek risk de içerir.

Marjin Çağrısı (Margin Call)

Kaldıraçlı işlem yapan bir yatırımcının, hesabındaki teminat seviyesi (marj) belirlenen minimum seviyenin altına düştüğünde, aracı kurum tarafından ek teminat yatırması için yapılan çağrıdır.

Opsiyon (Option)

Sahibine, belirli bir tarihe kadar, belirli bir varlığı (örneğin hisse senedini) belirli bir fiyattan alma (call) veya satma (put) hakkını veren, ancak zorunluluğunu getirmeyen türev araçtır.

Özkaynak (Equity)

Bir şirketin toplam varlıklarından, tüm borç ve yükümlülüklerinin çıkarılmasıyla kalan net değeridir. Hissedarların şirketteki gerçek payını temsil eder.

Piyasa Değeri (Market Capitalization)

Bir şirketin borsadaki toplam değeridir. Dolaşımdaki toplam hisse adedinin mevcut hisse fiyatı ile çarpılmasıyla hesaplanır.

Piyasa Değeri/Defter Değeri Oranı (PD/DD)

Şirketin piyasa değerinin, özkaynaklarına (defter değerine) oranını gösteren finansal orandır. Şirket varlıklarının değerlemesi hakkında bilgi verir.

Portföy (Portfolio)

Bir yatırımcının sahip olduğu tüm yatırım araçlarının (hisse senedi, tahvil, fon, gayrimenkul, nakit vb.) tamamıdır.

Risk Primi (Risk Premium)

Yatırımcıların, risksiz bir yatırım aracından (örneğin devlet tahvili) elde edecekleri getiriye ek olarak, daha riskli bir yatırıma (örneğin hisse senedi) girme karşılığında talep ettikleri fazladan getiri oranıdır.

Satış Emri (Sell Order)

Yatırımcının elindeki menkul kıymetleri, belirlediği miktarda ve fiyattan satmak üzere aracı kurumuna verdiği talimattır.

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK)

Türkiye’de sermaye piyasalarını düzenleyen ve denetleyen özerk kamu kurumudur. Yatırımcıların haklarını korumak, piyasaların güven ve istikrar içinde işlemesini sağlamak temel görevidir.

Spekülasyon (Speculation)

Kısa vadeli fiyat hareketlerinden kazanç sağlama amacıyla, yüksek risk alarak yapılan işlemlerdir. Temel analizden çok, piyasa beklentilerine dayanır.

Stop-Loss (Zarar Durdurma Emri)

Bir yatırımcının, olası kayıpları sınırlandırmak amacıyla, bir hissenin fiyatı belirli bir seviyenin altına düştüğünde otomatik satış yapılmasını emreden talimattır.

Tahvil (Bond)

Devletlerin veya özel şirketlerin borçlanmak amacıyla çıkardığı, belirli bir faiz getirisi ve vadeye sahip borçlanma senetleridir. Tahvil sahibi, ihraççıya borç vermiş olur.

Takas (Settlement)

Menkul kıymet alım satım işleminin tamamlanması, yani satıcının hissesini teslim etmesi ve alıcının ödemeyi yapması sürecidir. Genellikle işlemden 2 iş günü sonra (T+2) gerçekleşir.

Teknik Analiz (Technical Analysis)

Fiyat grafikleri, işlem hacmi ve geçmiş piyasa verilerini inceleyerek gelecekteki fiyat hareketlerini tahmin etmeye çalışan analiz yöntemidir.

Temel Analiz (Fundamental Analysis)

Bir hisse senedinin içsel değerini belirlemek amacıyla, şirketin finansal tablolarını, ekonomik verilerini, sektörünü ve yönetim kalitesini derinlemesine inceleyen analiz yöntemidir.

Temettü (Dividend)

Şirketlerin, bir hesap dönemi sonunda elde ettikleri kârın bir kısmını ortaklarına (hisse senedi sahiplerine) nakit veya hisse olarak dağıtmasıdır.

Vadeli İşlem Sözleşmesi (Futures Contract)

Belirli bir finansal varlığın, önceden belirlenen bir fiyattan ve tarihte alınıp satılmasını zorunlu kılan standardize edilmiş yasal anlaşmadır.

Varlık (Asset)

Bir şirketin sahip olduğu ve gelecekte ekonomik fayda sağlaması beklenen her türlü kaynaktır (nakit, alacaklar, binalar, makineler vb.).

Volatilite (Volatility)

Bir yatırım aracının fiyatının belirli bir zaman dilimi içinde ne kadar sık ve ne kadar büyük oranda değiştiğini gösteren ölçüttür. Yüksek volatilite, yüksek risk anlamına gelir.

Yatırım Fonu (Investment Fund)

Birden fazla yatırımcının paralarının bir araya getirilerek, profesyonel fon yöneticileri tarafından hisse senedi, tahvil veya diğer varlıklara yatırım yapıldığı portföylerdir. Risk dağıtımı sağlar.

Yükümlülük/Borç (Liability)

Şirketin geçmiş işlemler sonucunda ortaya çıkan ve gelecekte ekonomik fayda içeren bir kaynağın çıkışına neden olacak mevcut borçları ve taahhütleridir (banka kredileri, satıcı borçları vb.).

İlk Adımı Attınız, Şimdi Sıra Uygulamada

Tebrikler! Yeni başlayanlar için temel borsa terimlerinden oluşan bu kapsamlı borsa sözlüğünü başarıyla tamamladınız. Artık finansal piyasaların karmaşık görünen dilini çözme gücüne sahipsiniz. Unutmayın, yatırım yolculuğunda başarılı olmanın ilk kuralı, kullanılan dili anlamaktır. Fiyat/Kazanç (F/K) oranından, beta katsayısına kadar edindiğiniz bu bilgiler, kulaktan dolma tavsiyeler yerine, kendi araştırmanıza dayalı bilinçli yatırım kararları almanızı sağlayacaktır. Bu terimleri düzenli olarak gözden geçirin ve öğrendiklerinizi pratik analizlerde kullanmaktan çekinmeyin. Finansal okuryazarlık bir maraton, sprint değil; ancak en önemli adımı, yani öğrenmeye başlama adımını attınız!

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir