
NASDAQ Nedir? Teknoloji Devi Borsanın Tarihçesi ve İşleyişi
Nasdaq nedir, ne işe yarar ve neden teknoloji devlerinin kalbi olarak anılır? Bu sorunun cevabı, modern finans dünyasının en hızlı ve en yenilikçi piyasalarından birinde yatıyor. 1971 yılında kurulan Nasdaq, geleneksel borsaların aksine, tamamen elektronik bir alım satım platformu olarak tasarlanmıştır.
Bu öncü yaklaşım, küçük ve orta ölçekli şirketlerin sermayeye daha kolay erişmesini sağlarken, aynı zamanda teknoloji, biyoteknoloji ve telekomünikasyon gibi gelecek vaat eden sektörlerin büyümesine de zemin hazırladı. Bugün Apple, Microsoft, Amazon ve Google gibi dünya devlerinin hisselerine ev sahipliği yapan Nasdaq, sadece bir borsa olmanın ötesinde, global ekonominin teknolojik dönüşümünün de bir simgesi haline gelmiştir.
Bu yazıda, Nasdaq’ın tarihsel yolculuğundan bugünkü işleyişine, en bilinen endekslerinden olan Nasdaq 100’ün önemine ve bu borsanın neden yatırımcılar için cazip bir merkez olduğuna detaylı bir bakış atacağız.
NASDAQ’ın Kısa Tarihi ve Gelişimi
Nasdaq, “National Association of Securities Dealers Automated Quotations” kelimelerinin kısaltmasıdır. 1971 yılında, finans piyasalarında şeffaflığı ve verimliliği artırmak amacıyla kurulan ilk elektronik borsa olarak tarihe geçmiştir. Kuruluş amacı, geleneksel borsaların aksine, hisse senetlerinin fiziksel bir salonda değil, tamamen bilgisayarlar üzerinden alınıp satıldığı, yenilikçi bir platform sunmaktır. Bu yaklaşım, özellikle küçük ve orta ölçekli teknoloji şirketlerinin sermayeye daha kolay erişmesini sağladı.
Dünyanın en büyük teknoloji şirketlerinin merkezi haline gelen Nasdaq, adeta devlerin buluşma noktasıdır. Apple, Microsoft, Amazon, Google, Tesla gibi şirketler bu borsada işlem görerek küresel ekonomiye yön vermektedir. Nasdaq, sadece bir borsa değil; yenilik, dijitalleşme ve geleceğin teknolojilerine açılan kapıdır.
Yatırımcılar için Nasdaq, yüksek büyüme potansiyeli taşıyan teknoloji hisselerinin yuvası konumundadır. Özellikle yapay zeka, yazılım, e-ticaret ve elektrikli araç sektöründe faaliyet gösteren şirketler burada ön plana çıkar.
Kısacası, teknoloji devlerinin yuvası olmasının yanında, geleceğe yatırım yapmak isteyenlerin de ilk durağıdır.
Kuruluşu ve İlk Yılları
Nasdaq, 1971’deki ilk işlem gününde 2.500’den fazla hissenin kotasyonlarını yayınlayarak, anında küresel bir etki yarattı. Geleneksel borsaların aksine, alıcı ve satıcılar doğrudan iletişim kurabiliyordu, bu da piyasa yapıcılığı sistemini ve fiyat şeffaflığını getirdi.
1980’li yıllarda, Apple ve Microsoft gibi yeni nesil teknoloji şirketlerinin halka arzına ev sahipliği yaparak adını duyurmaya başladı. Bu süreç, Nasdaq’ın teknoloji şirketlerinin merkezi olarak algılanmasını sağladı ve geleneksel borsalarla rekabetini hızlandırdı.
1990’lar ve Dot-Com Krizi / “.Com Balonu Patlaması”
1990’lar, Nasdaq için bir dönüm noktası oldu. 1990’ların sonu, internetin hayatımıza hızlı bir giriş yaptığı dönemdi. O yıllarda herkesin dilinde yeni bir kavram vardı: “.com” şirketleri. İnternette faaliyet gösteren bu girişimler, yatırımcıların gözdesi haline gelmişti. İnternet ve teknoloji alanındaki patlama, Nasdaq’ı adeta zirveye taşıdı. Amazon, Google ve Intel gibi şirketlerin hisseleri, yatırımcıların ilgisini çekerek endeksin rekor seviyelere ulaşmasını sağladı. Ancak, 2000’lerin başında “dot-com” balonunun patlamasıyla birlikte Nasdaq, tarihinin en büyük düşüşlerinden birini yaşadı. Bu dönem, piyasanın aşırı değerlemelere karşı ne kadar kırılgan olabileceğini gösterdi.
“Dot-com” terimi, adını internet sitelerinin .com uzantısından alır. 1995–2000 yılları arasında, özellikle Amerika’da internetin yaygınlaşmasıyla birlikte sayısız şirket kuruldu. E-ticaret, online hizmetler ve dijital reklamcılık gibi alanlarda ortaya çıkan bu firmalar, daha fikir aşamasındayken bile milyonlarca dolarlık yatırım topladı.
Yatırımcılar interneti geleceğin ekonomisi olarak gördü ve bu şirketlerin çoğunu sorgulamadan destekledi. Kârlı bir iş modeli olmadan kurulan birçok şirket, sadece “internet tabanlı” olduğu için milyonlarca dolarlık yatırım aldı. Bu dönem, kısa sürede büyük bir ekonomik balona dönüştü. Teknoloji şirketlerinin yoğun olduğu Nasdaq borsası rekor seviyelere ulaştı.
2000 yılıyla birlikte yatırımcılar bu şirketlerin aslında para kazanamadığını fark etti. Çoğu firmanın gelir modeli belirsizdi, hatta bazıları hiç gelir elde etmiyordu. Bu farkındalıkla birlikte büyük bir satış dalgası başladı. Nasdaq 2000’den 2002’ye kadar %78’lere kadar değer kaybetti. Yüzlerce internet şirketi iflas etti.
Her ne kadar birçok şirket tarihe karışsa da bazı girişimler bu krizden güçlenerek çıktı. Bu şirketler bilebileceğiniz gibi Amazon, Google ve Ebay.
Dot-com krizi, tarihe internet ekonomisinin en büyük sınavı olarak geçti. Yüzlerce şirketin yok olmasına rağmen, bugün hayatımızda olan teknoloji devlerinin yükselişine de zemin hazırladı.
2000’ler Sonrası ve Günümüz
“Dot-com” balonundan sonra toparlanan Nasdaq, 2010’lu yıllarda sosyal medya ve bulut bilişim gibi yeni teknoloji akımlarıyla yeniden yükselişe geçti. Facebook (şimdiki adıyla Meta), Twitter (şimdiki adıyla X) ve Netflix gibi şirketlerin halka arzı, borsanın yenilikçi ruhunu sürdürmesine yardımcı oldu. Bugün Nasdaq, sadece bir borsa değil, aynı zamanda küresel teknoloji trendlerinin ve finansal inovasyonun nabzını tutan bir merkez konumundadır.
Elektronik yapısı sayesinde Nasdaq, yatırımcılara hız, şeffaflık ve çeşitli hisse senetlerine erişim imkanı sunmaya devam ediyor. Bu özellikler, onu modern finans dünyasının vazgeçilmez bir parçası haline getiriyor.

NASDAQ’da İşlem Gören Şirketler
NASDAQ’da işlem gören şirketler genellikle teknoloji ve büyüme odaklı firmalardan oluşur. Bu şirketler, borsanın yenilikçi ve dinamik yapısını en iyi şekilde yansıtır. Nasdaq borsasında işlem gören şirket sayısı 3000’i aşmaktadır ve bu şirketlerin toplam piyasa değeri 19 trilyon dolara yakındır. Nasdaq’da listelenen binlerce şirket olsa da, piyasa değeri ve işlem hacmi en yüksek olanları genellikle NASDAQ 100 endeksi altında toplanır.
NASDAQ 100 Endeksi Nedir?
NASDAQ 100 (NDX), Nasdaq borsasında işlem gören en büyük 100 teknoloji ve diğer sektörlerin (finans hariç) şirket performansını takip eden bir endekstir. Bu endeks, adının aksine sadece teknoloji şirketlerini içermez; perakende, telekomünikasyon, endüstriyel ve biyoteknoloji gibi çeşitli sektörlerden şirketleri de barındırır. Ancak, endeksin ağırlığının büyük bir kısmı teknoloji şirketlerine aittir, bu da onu teknoloji sektörünün sağlığını anlamak için en önemli göstergelerden biri yapar.

NASDAQ’da ve NASDAQ 100’de İşlem Gören Başlıca Şirketler
NASDAQ borsasının en bilinen ve en etkili şirketleri, genellikle NASDAQ 100 endeksinin de en büyük bileşenleridir. Bu şirketlerin hisse senetleri, küresel piyasalar üzerinde büyük bir etkiye sahiptir.

Teknoloji Devleri:
- Apple (AAPL): Dünyanın en büyük teknoloji şirketlerinden biri ve iPhone’un üreticisi.
- Microsoft (MSFT): Yazılım ve bulut bilişim devi.
- Amazon (AMZN): E-ticaret, bulut bilişim ve dijital yayıncılık lideri.
- Alphabet (GOOGL): Google ve diğer bağlı şirketlerin çatı kuruluşu.
- NVIDIA (NVDA): Yapay zeka, oyun ve veri merkezi teknolojileri için grafik işlem birimleri (GPU) üreten şirket.
- Meta Platforms (META): Facebook, Instagram ve WhatsApp’ın sahibi olan sosyal medya devi.
- Tesla (TSLA): Elektrikli araç ve enerji depolama çözümleri sunan şirket.
Diğer Önemli Şirketler:
- Adobe (ADBE): Yaratıcı yazılım çözümleri sunar.
- Starbucks (SBUX): Küresel kahve zinciri.
- PayPal (PYPL): Dijital ödeme platformu.
- Costco Wholesale (COST): Toptan perakende şirketi.
- Netflix (NFLX): Küresel yayın platformu.
- Broadcom (AVGO): Yarı iletken ve altyapı yazılım çözümleri sunar.
- PepsiCo (PEP): Gıda ve içecek devi.
Bu liste, NASDAQ’ın yalnızca teknoloji şirketlerinden ibaret olmadığını, aynı zamanda perakende, gıda ve otomotiv gibi çeşitli sektörlerden devleri de bünyesinde barındırdığını gösterir. Ancak, teknoloji şirketlerinin endeksteki ağırlığı ve piyasa değeri, Nasdaq’ı benzersiz kılan ana unsurdur.
ASDAQ ile NYSE Arasındaki Farklar Nelerdir?
NASDAQ ve New York Menkul Kıymetler Borsası (NYSE), ABD’nin ve dünyanın en büyük borsalarıdır. Ancak çalışma prensipleri, odaklandıkları şirket türleri ve tarihleri açısından önemli farklar gösterirler. İşte bu iki dev borsa arasındaki temel farklar:
NASDAQ:
- NASDAQ, kuruluşundan bu yana tamamen elektronik bir borsadır. Hiçbir fiziksel işlem salonu yoktur. Alım satım işlemleri, bilgisayar ağları üzerinden pazar yapıcıları (market makers) aracılığıyla otomatik olarak gerçekleştirilir. Bu yapı, işlemlerin çok hızlı ve verimli olmasını sağlar.
- NASDAQ, genellikle teknoloji, biyoteknoloji ve büyüme odaklı şirketlere ev sahipliği yapar. Apple, Microsoft, Amazon, Google (Alphabet) ve Netflix gibi küresel teknoloji devlerinin hepsi NASDAQ’da işlem görmektedir. Bu nedenle, Nasdaq endeksleri piyasanın teknoloji sektörü hakkındaki genel eğilimini yansıtır.
- NASDAQ’ın listeleme şartları daha esnektir, bu da özellikle hızlı büyüyen ancak henüz kârlılıklarını kanıtlamamış teknoloji şirketleri için ideal bir platform sunar. Bu durum, daha fazla sayıda şirkete ev sahipliği yapmasına olanak tanır. Aynı zamanda, NASDAQ günlük işlem hacmi açısından genellikle NYSE’yi geride bırakır.
NYSE:
- NYSE ise hibrit bir yapıya sahiptir. Wall Street’te bulunan meşhur fiziksel bir işlem salonu vardır ve burada “uzmanlar” (specialists) adı verilen aracıların da dahil olduğu bir açık artırma sistemi kullanılır. Ancak günümüzde NYSE’deki işlemlerin büyük bir kısmı da elektronik olarak yapılmaktadır. Bu hibrit yapı, fiyat keşfi sürecine insan faktörünü de katarken, aynı zamanda hızlı elektronik işlemlere de olanak tanır.
- NYSE ise daha çok geleneksel, köklü ve büyük ölçekli şirketlerle özdeşleşmiştir. General Electric, Coca-Cola, Disney ve Visa gibi “mavi çip” (blue chip) olarak adlandırılan endüstri ve finans devleri genellikle NYSE’de listelenir. Bu nedenle, daha istikrarlı ve uzun vadeli yatırımcılar için bir cazibe merkezi olarak görülür.
- Genel olarak, NYSE’nin listeleme şartları daha katıdır ve bir şirketin büyüklüğü, karı ve hisse senedi fiyatı gibi konularda daha yüksek standartlar arar. Bu durum, NYSE’nin “prestijli” bir borsa olarak anılmasına katkıda bulunur.
Özetle, her iki borsada küresel finans piyasalarının bel kemiğidir. NASDAQ yenilikçi ve hızlı büyüyen teknoloji şirketlerini temsil ederken, NYSE daha yerleşik ve geleneksel devlere ev sahipliği yaparak piyasada farklı roller üstlenir.
Sonuç: NASDAQ’ın Değişim ve Yenilikçi Ruhu
Yaptığımız bu yolculukta, Nasdaq’ın sadece bir borsa olmadığını, aynı zamanda modern ekonominin ve teknolojik yeniliklerin kalbi olduğunu gördük. 1971’de elektronik bir platform olarak kurulan bu borsa, Wall Street’in geleneksel yapısına meydan okuyarak, şirketlerin sermayeye erişimini demokratikleştirdi ve teknolojinin finans dünyasındaki rolünü kökten değiştirdi.
Nasdaq, özellikle Apple, Microsoft, Amazon ve Alphabet gibi devlere ev sahipliği yaparak, dünyanın en büyük teknoloji ve büyüme odaklı şirketlerinin bir numaralı adresi haline geldi. NASDAQ ile NYSE arasındaki temel farklar da bunu açıkça ortaya koyuyor: Biri hız ve yeniliği temsil eden tamamen elektronik bir platformken, diğeri daha çok köklü ve geleneksel şirketlerin listelendiği hibrit bir yapıya sahip.
Nasdaq’ın Kısa Tarihi ve Gelişimi bölümünde, dot-com balonu gibi zorlu dönemlerden geçerek nasıl ayakta kaldığını ve her seferinde daha güçlü bir şekilde geri döndüğünü inceledik. Bu durum, Nasdaq’ın finansal piyasalardaki dinamiklere ne kadar hızlı uyum sağladığının en büyük kanıtıdır.
Özetle, NASDAQ, geçmişten günümüze finansal piyasaların en önemli aktörlerinden biri olmayı sürdürüyor. Bugün, sadece hisse senetlerinin alınıp satıldığı bir yer değil, aynı zamanda küresel ekonominin teknolojik geleceğinin şekillendiği bir platformdur.

