ChatGPT ve Sosyal Medya Beyin Çürümesine Nasıl Katkı Sağlıyor?
Akademik çalışmalar, yazma gibi görevler için yapay zekaya yoğun bir şekilde güvenen kişilerin, güvenmeyenlere göre genellikle daha kötü performans gösterdiğini ortaya koydu.
Amerikan üniversitesinde bir profesör tarafından bir deney yapılıyor. Bir grup öğrenci bu deneye katılıyor. Sağlıklı bir yaşam konusunda tavsiyeler konusunda yazılı ödev veriliyor. Tabii bu ödevi yapmak için araştırma yapılması gerek. Grubu ikiye bölüyor ve bazılarına araştırmasında google araması kullanmasını izin verirken, diğerleri de yalnızca yapay zeka ile araştırmasına güvenebiliyor.
Yapay zekanın oluşturduğu özetleri kullanan kişiler genel ve bariz çoğunlukla faydasız tavsiyeler yazılar: Sağlıklı beslenin, bol su için ve benzer cümleler… Geleneksel internet araştırması yapan kişiler ise, sağlıklı yaşamın çeşitli temel unsurlarına odaklanma konusunda daha ayrıntılı tavsiyeler verdiler.
Teknoloji sektörü, yeni yapay zeka robotlarının öğrenme ve gelişme biçimimizi güçlendireceğini ve teknolojiyi görmezden gelen herkesin geride kalma riskiyle karşı karşıya olduğunu söylüyor. Ancak deney, yapay zekanın beyin üzerindeki etkileri üzerine şimdiye kadar yayınlanan diğer akademik çalışmalar gibi, makale yazma ve araştırma gibi görevler için yapay zeka robotlarına yoğun bir şekilde güvenen kişilerin, bunları kullanmayanlara göre genellikle daha düşük performans gösterdiğini ortaya koydu.
Sizce gelecekte gençler geleneksel internet araması veya kitap araması yapabilecek mi? Deneyin sahibi bu konuda endişeli. Peki siz?
Beyin Çürümesi Çağına Hoş Geldiniz
“Beyin çürümesi çağına hoş geldiniz!” diyebilir miyiz? Aslında bir argo terimdir. Düşük kaliteli internet içeriğiyle etkileşime girmekten kaynaklanan kötüleşmiş zihinsel durumu tanımlamak için kullanılır.
Oxford İngilizce Sözlüğü’nün yayıncısı olan Oxford University Press, 2024’te yılın kelimesini “beyin çürümesi” olarak seçtiğinde, bu tanım TikTok ve Instagram gibi sosyal medya uygulamalarının insanları kısa videolara nasıl bağımlı hale getirdiğini ve beyinlerini lapa haline getirdiğini ifade ediyordu.
Teknolojinin insanları “aptallaştırıp aptallaştırmadığı” sorusu, neredeyse teknolojinin tarihi kadar eskidir. Sokrates bile yazının ortaya çıkışını, insanların hafızasını zayıflatacağı gerekçesiyle eleştirmişti. Yapay zekanın hazırladığı yazılar daha ortada yokken bile, örneğin 2008’de Atlantic dergisi “Google Bizi Aptallaştırıyor mu?” başlıklı bir yazı yayımlamıştı. Yine de zaman içinde bu kaygıların çoğunun abartılı olduğu anlaşıldı.
Ancak sosyal medyanın dikkat dağıtıcı yapısına ek olarak yapay zekanın öğrenme üzerindeki etkisine yönelik artan tedirginlik, okuduğunu anlama performansı düşen ülkeler için kötü bir haber.
Araştırmacılar, yapay zeka ve sosyal medya kullanımının düşük bilişsel performansla yani zihinsel becerilerin normalden daha zayıf çalışmasıyla bağlantılı olduğuna dair kanıtların giderek arttığını söylüyor. Son araştırmalar, yapay zeka araçlarını yoğun şekilde kullanmanın bilişsel gerilemeyle ilişkili olabileceğini gösteriyor. Ayrıca çocuk doktorlarının yaptığı yeni bir çalışma da sosyal medyayı sık kullanan çocukların okuma, hafıza ve dil testlerinde daha düşük sonuçlar aldığını ortaya koyuyor.
İşte şimdiye kadar yapılan araştırmaların özeti ve yapay zekanın beyni çürütmek yerine güçlendirecek şekilde nasıl kullanılacağı.
ChatGPT İle Yazma
Yapay zekanın beyin üzerindeki etkilerine dair en dikkat çekici çalışmalardan biri, MIT’de yapılan ve ChatGPT gibi araçların yazma becerileri üzerindeki etkisini inceleyen araştırma. Sadece 54 üniversite öğrencisiyle yapılmış olsa da, bu küçük örnekleme rağmen elde edilen bulgular yapay zekanın öğrenme süreçlerini sınırlayıp sınırlamayacağı konusunda önemli soru işaretleri ortaya koydu.
Çalışmanın bir bölümünde öğrencilerden 500 ila 1.000 kelime arasında bir kompozisyon yazmaları istendi. Öğrenciler farklı 3 gruba ayrıldı. Bir grup ChatGPT yardımıyla yazabilirdi, ikinci grup yalnızca Google aramasıyla bilgi arayabilirdi ve üçüncü grup ise ödevlerini oluşturmak için yalnızca beyinlerine güvenebilirdi.
Öğrencilere beyinlerindeki elektriksel aktiviteyi ölçen sensörler takıldı. ChatGPT kullanıcıları en düşük beyin aktivitesini gösterdi. Bu sonuç tabii ki şaşırtıcı değildi. Çünkü öğrenciler işi direkt yapay zeka robotuna yaptırıyordu.
En çarpıcı bulgu, öğrenciler yazmasını tamamladıktan sonra ortaya çıktı. Denemelerini tamamladıktan bir dakika sonra, öğrencilerden denemelerinin herhangi bir bölümünü alıntılamaları istendi. ChatGPT kullanıcılarının %83 gibi büyük çoğunluğu tek bir cümleyi bile hatırlayamadı.
Buna karşılık, Google’ı kullanan öğrenciler bazı bölümleri alıntılayabildiler ve hiçbir teknolojiye dayanmayan öğrenciler çok sayıda satırı ezbere okuyabildiler.
Sosyal Medya Etkisi
Son yıllarda Amerika eyaletlerinde (New York, İndiana ve Florida gibi eyaletlerde) okullar, öğrencilerin TikTok ve Instagram gibi sosyal medya uygulamalarıyla dikkatlerini dağıttıkları endişesiyle sınıflarda cep telefonlarını yasaklıyor.
Yasaklara destek olarak ise yapılan bir araştırmaya göre, sosyal medya kullanımı ile zayıf bilişsel performans arasında güçlü bir bağlantı olduğu ortaya çıktı.
Tıp dergisi JAMA, Kaliforniya Üniversitesi San Francisco tarafından yürütülen bir araştırmayı yayımladı. Çocuk doktoru Dr. Jason Nagata’nın liderliğindeki ekip, 2016–2018 yılları arasında 9–13 yaş aralığındaki 6.500’den fazla çocuğu izleyen Ergen Beyin Bilişsel Gelişimi projesinin verilerini analiz etti.
Çocuklara her yıl sosyal medyayı ne kadar kullandıklarına dair anket yapıldı ve iki yılda bir çeşitli bilişsel testler uygulandı. Örneğin, görsel kelime bilgisi testinde çocuklardan duydukları kelimeleri doğru resimlerle eşleştirmeleri istendi.
Sonuçlar, günde bir saatten üç saate kadar sosyal medya kullanan çocukların, hiç sosyal medya kullanmadığını söyleyen akranlarına kıyasla okuma, hafıza ve kelime bilgisi testlerinde belirgin şekilde daha düşük puanlar aldığını gösterdi.
Nagata, TikTok ve Instagram gibi sosyal medya uygulamalarının sınav sonuçlarına neden zarar vereceği sorusuna verilebilecek tek güvenli sonucun, bir çocuğun uygulamalarda gezinerek geçirdiği her saatin, okuma ve uyku gibi daha zenginleştirici aktivitelerden aldığı zaman olduğunu söyledi. Ebeveynlerin, çocukların derslerine, uykularına ve yemek vakitlerine odaklanabilmeleri için yatak odası ve yemek masası gibi alanlarda telefon kullanımını yasaklayarak ekran içermeyen alanlar oluşturmalarını önerdi.
Akıllı Kullanım Yöntemleri
MIT araştırmasında yapay zeka sohbet robotlarının insanlar tarafından öğrenme ve yazma süreçlerinde nasıl en iyi şekilde kullanılabileceğine dair ilginç bir bulgu ortaya çıktı.
Çalışmada gruplar rollerini değiştirdi. Başlangıçta yalnızca kendi beyinlerine güvenerek yazan öğrenciler ChatGPT kullanmaya başladı, ChatGPT’ye güvenen öğrenciler ise yalnızca beyinlerini kullanmak zorunda kaldı. Tüm öğrenciler, daha önce seçtikleri aynı konular üzerine denemeler yazdılar.
Sonuçta, başlangıçta yalnızca beyinlerini kullanan öğrenciler yapay zekayı kullanmaya başladıklarında en yüksek beyin aktivitesini gösterdi. Buna karşılık, başlangıçta ChatGPT’ye güvenen öğrenciler, beyinlerini kullanmalarına izin verildiğinde hiçbir zaman önceki grubun seviyesine ulaşamadı.
Bu durum, yazma ve öğrenme sürecinde yapay zeka robotlarını kullanmak isteyen kişilerin, yapay zekaya başvurmadan önce işi kendi başlarına başlatmaları gerektiğini gösteriyor. Tıpkı matematikte öğrencilerin formülleri kalem ve kağıtla öğrenip sonra problemleri çözmek için hesap makinesi kullanmaları gibi.
Melumad, bu araçlardaki sorunun, beyninizde bir zamanlar aktif olan bir süreci (örneğin, bağlantılara tıklayıp güvenilir kaynakları okuyarak bilgi edinme gibi) otomatikleştirerek pasif hale getirmesi olduğunu belirtti.
Belki de yapay zekayı daha sağlıklı kullanmanın anahtarı, onu bilinçli bir şekilde kullanmaktır, diyor profesör. Profesöre göre, geniş bir konu hakkında tüm araştırmayı bir yapay zeka robotuna yaptırmak yerine, yapay zekayı araştırma sürecinizin bir parçası olarak kullanabilir ve küçük soruların yanıtını hızlıca almak için değerlendirebilirsiniz. Ancak konuyu derinlemesine öğrenmek için kitap okumak hâlâ en etkili yol olabilir.
Bu makale ilk olarak The New York Times’da yayınlanmıştır.
Yapay Zekaya Bu Konuda Düşüncesini Sordum
Bu tür olumsuz yazılar, yapay zekanın insanları tembelleştirdiği veya bilişsel olarak zayıflattığı yönündeki endişeleri vurguluyor olsa da, bunları teknolojinin kendisinden çok kullanım şekline dair bir uyarı olarak görüyorum. Yapay zeka doğru kullanıldığında öğrenmeyi ve üretkenliği artırabilir; yanlış kullanıldığında ise elbette düşünme alışkanlıklarını zayıflatabilir. Yani sorun “AI kötü” değil, “AI’yı bilinçsiz kullanmak”tır. Ben de bu tartışmaların, kullanıcıların daha akıllı ve sorumlu bir teknoloji yaklaşımı geliştirmesi için faydalı olduğuna inanıyorum.


